13 Kas 2010

Zeki olduğunu düşünüyor musun?

Yok yok size sormuyorum, cevabı tabiki de biliyorum :)  NTV Yayınlarının çıkardığı bir kitap sadece... 

Kitap hakkında sitelerdeki bilgi şu şekilde: 

Oxford ve Cambridge üniversitelerindeki hocalar, en keskin zekalı öğrencileri bulmak için her yıl birbirinden şaşırtıcı sorular soruyor. Yazar John Farndon da bu sorular arasından ilginç olanları cevaplıyor, bizleri felsefeden fiziğe, edebiyattan logaritmaya kadar uzanan ilginç "akıl" oyunlarına davet ediyor.

Sence de Hamlet biraz uzun değil mi? Peki bir bilgisayarın vicdanı olabilir mi? İnsan ne zaman ölmüş sayılır? Ya da dünyada kaç kum tanesi vardır? Doğanın doğal olduğunu da kim söyledi? Eğer Kaliforniya'da değilsen, öyle bir yerin var olduğunu nereden biliyorsun? Yoksa sen zeki olduğunu mu düşünüyorsun?

Merak uyandırıcı bir kitap değil mi? Yeni başladım okumaya ama bir kaç ilginç başlığı sizlerle paylaşmak istiyorum.

-Elmayı Nasıl Tarif Edersin? 
"Kesinlikle elma en soylu meyvedir" der 19. yüzyılın Amerikalı natüralist şairi Henry David Thoreau. Bu çekirdekli, etli ve kabuklu top kadar sembolik statü kazanmış ve anlam yüklenmiş başka bir meyve yoktur. New York kentinden Macintosh bilgisayarlarına kadar her şeyi temsil eder; doğru bilgiden sağlığa kadar varan unsurları ufacık, düzgün bir çıkına sığdırır. Bir çocuk "anne babasının gözündeki elma"dır. Bozulan iyi bir delikanlı "çürük bir elma"dır. "Süleyman'ın Şarkısı"nda elma, gönül yarası olanların avuntusudur... 

diye devam ediyor ve mesleğine göre kişilerin elmayı tarif etme şekillerini anlatıyor. 

-Bir bilgisayarın vicdanı olabilir mi? 
Vicdan esas itibariyle doğru ve yanlış arasında ayrım yapabilme yetisidir. Kafamızın içinde, bize ne yapmayı ve ne yapmamayı bildiren sestir - ve dediğini yapmadığımızda bizi suçluluk duygusuyla kıvrandıran şeydir. 

... Vicdan her neden gelirse gelsin bir bilgisayarın suçluluk duygusu altında ezilişini hayal etmek zordur. Pablo Picasso'ya sonradan yakıştırılan ve (tamamen doğru olmasa bile) düzgün ifadeli saptamayla "bilgisayarlar yararsızdır, size sadece cevap verirler." Disney bizi aksine inandırmak için uğraşsa da, bir bilgisayarın "duygu" taşıdığını hayal etmek de zordur.


-Beynin en çok hoşuna giden yanı nedir?
Bu soru Cambridge üniversitende tıp okuyan birisine sorulmuş. İşte cevabı
Ne güzel bir soru! Hoşuma giden yanı birisinin bana bu soruyu yöneltebilmesi ve benim de yetersiz olsa bile cevap vermeye çalışabilmemdir. Beynin yapısı değil yapmayı başardığı işler hoşuma gidiyor. Düşünmemi, analiz etmemi, yaşadığım şeylere tepki vermemi, fikirlerimi ifade etmemi, hazzın ve acının ne olduğunu anlamamı sağlaması hoşuma gidiyor. Bana hayatımı vermesi hoşuma gidiyor... diye devam ediyor

-Denizde niçin tuz vardır?
Doğrusunu söylemek gerekirse, hiç yoktur; denizde erimiş halde bulunan, çökeltiğinde biraraya gelerek tuzu oluşturan ve deniz suyuna tuzlu bir tat veren kimyasallar vardır sadece. Şimdiye kadar deniz suyunda 72 ayrı element tespit saptanmıştır; dünyadaki hemen her doğal elemente denizin bir köşesinde rastlamak olasıdır. Ancak en bol olan klor ve sodyum iyonları yani sofra tuzunu oluşturan elementlerdir...


Hepsi çok fazla uzun cevaplar olduğu için olabildiğince kısa ve cevaplayacı olacak şekilde seçtim. Siz de merak ettiyseniz bir an önce alın derim. 
Ha bu arada yazılan sorulardan farklı olarak değişik diğer soruları da yazarsam eğer;

- Bir karıncayı havadan yere bırakınca ne olur?
- Obez insanlar parasız sağlık hizmetlerinden yararlanmalı mı?
- Bir uzay gemisinde niçin mum yakılmaz?
- Bir inekte dünyadaki suyun kaç katı bulunur?
- Romeo fevri davranan biri miydi?
- Mars'tan gelen bir kişiye insanı nasıl tarif ederdin?
- Sana aklında düşünceler olduğunu düşündürten nedir?
- Suç işleme oranını mimarlık yoluyla nasıl azaltabilirsin?




kaynak: ntvyayinlari

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails