24 Ara 2011

Yılbaşı Makyajı


"İki dirhem bir çekirdek" olmak için gereken herşeyi hazırladınız.Nereye gideceğinizden tutunda hangi kıyafeti giyeceğinize, hangi ayakkabıyla hangi çantanızın daha çok yakışacağına ve hatta aksesuarlarda hangi küpeyle hangi kolyeyi takacağınıza bile fakat eksik birşey var... Ne mi? Makyajınız tabi ki... O kadar hazırlığa yakışır nitelikte yılbaşında pırıl pırıl olmak kim istemez ki? Güzel ve pürüssüz bir cilt, göz alıcı göz makyajı ve mükemmel dudaklar! 
İşinizi kolaylaştırmak adına işte adım adım güzellik karşınızda...


 1)İdeal zemin Öncelikle makyaj için doğru zemini hazırlamanın yolu fondötenden ve pudradan geçiyor. Bununda altın kuralı biliyorsunuz ki gündüz kremleri. 
Makyajınıza başlamadan gündüz kremini cildinize sürerseniz eğer, makyajınıza başlayana kadar cildiniz onu emer ve fondöteniniz cildinize kolayca yayılır. Fondöten seçiminiz ise ayrı bir önemli nokta, genel olarak bilinen bir gerçek vardır ki fondöten gözenekleri kapatır ve cilt hava almaz. Tabi artık su bazlı fontötenler sayesinde böyle birşeyden de kurtulduk. 
Fondöteninizi cildinize ister fırça, ister sünger yoluyla uygulayabilirsiniz. Tabi ikisininde nemli olması şartı ile. Fondöten sürerken yüzün orta bölgesinden dışarıya doğru sürün ve dikkat etmeniz gereken noktalardan biri de saç diplerinize ve yüzün birleştiği kulak altı kısımlara da uygulamanız ve renk farklılığı olmaması. Bazı bayanlar bu hataya düşüp "maske" gibi yüzleriyle dolanıyorlar ortada... 
Pudra: Cildinizin fondöten gibi yoğun bir kapatıcıya ihtiyacı yok ise ben sadece pudrayla yetinirim diyorsanız ten renginizle uyumlu bir pudra alabilirsiniz tabi bunu da denemenin yolu ellerimizden değil çenemizden geçiyor. (Ellerinizin teninin rengi her zaman yüzünüzünkinden daha açıktır.) Pudranızı da büyük bir pudra fırçasıyla ince tabaka halinde sürmelisiniz. 

Bu arada kalıcı bir makyaj isteyen hanımlara da dipnot: Fondöten üstüne şeffaf bir pudrayı sürmeniz hem cildinizde yağlı bir görünüm yaratmayacak hem de gece boyu cildiniz güzelliğini koruyacaktır.

2)Çarpıcı bakışlar: İşte hanımlar asıl önemli noktalardan birine geldik. Bakışlarınız o gecenin en önemli kahramanlarından biri olacak. Tabi bunda seçim sizin... İsterseniz ben bakışlarımdan daha çok dudaklarıma güvenirim gözlerim çok dikkat çekmesin derseniz göz makyajınızı olabildiğince doğal tutmalı ve yoğunluğu dudaklara vermeli, isterseniz de bakışlarım herşeyim benim mottosuyla hareket edip smokey eyes bakışlarla etrafta dolanıp "göz"ünüze birilerini kestirmelisiniz...
Göz makyajına concealer ile başlamalısınız. Gün boyunca işte bilgisayara dikkatli bakmak, geç yatmak vs derken göz etrafları almış başını gidiyor. Buna dur demenin en kolay yolu da ten renginizden bir renk açık concealer ile gözlerinizi doğal görünümüne kavuşturabilirsiniz. Tabi concealerı da küçük küçük noktalar halinde göz altınıze ve üstüne sürmeli ve nazikçe yaymalısınız. (ben bundan sonra da hafif bir pudra sürüyorum)
Göz makyajına sıra geldiğinde ise öncelikle gözümüzün üstüne aydınlık ve ışıltılı bir göz farını kaşlarımıza kadar sürüyoruz. Ki hem gözlerimiz ışıl ışıl olsun hem de rengini ortaya çıkarsın...
Şimdi gelelim ilk bahsettiğim noktaya yani vurguyu nereye yapmak istediğinize... çekici bakışlarım olsun istiyorum diyorsanız, Öncelikle yapmanız gereken koyu renk bir göz kalemini üst kirpik diplerinize çizgi çekerek göz çevrenizi belirlemeniz ve koyu renk ışıltılı! göz farınızı da gözünüzün dışına doğru göz çukurunuzun iyice üzerine sürün. Biraz da dışarı doğru hafifçe dağıtın. Aynı şekilde alt kirpiklerinde içine ince bir çizgi çekmeli bunu ya pamuklu çubukla yada parmağınızla hafifçe dağıtın. Böylelikle keskin görünümünü yok edersiniz.
Doğal görünümlerde bir göz makyajı isteyenler için ise: Öncelikle koyu renk gözlere sahipseniz ışıltılı bej ve sedef tonlarını, renkli göz sahibi iseniz açık mavi - gri veya yeşil tonlarını gözlerinizin üstüne sürebilirsiniz. Gözlerinizin iç kısmına beyaz, orta ve kenarlarına da bu söylediğim renklerden birini sürüp hafifçe dağıtırsanız hem doğal bir görünüm elde edersiniz hemde yılbaşına yakışır nitelikle parlaklığınızı da kaybetmemiş olursunuz. 
Rimele gelirsek eğer; Öncelikle yapmanız gereken kirpiklerinizi taramanız ve kirpik kıvırıcı kullanmanız! :) İş rimeli sürmeye geldiğinde zaten ayna karşısında yapılan klasik olan başımızı hafifçe kaldırıp aynaya bu şekilde bakarak rimeli sürmemiz göz çevresine bulaştırmamak adına iyi bir teknik olarak bilinmekte. Kirpiklerinizin uzun görünmesini istiyorsanız öncelikle rimeli kirpiklerinizin uç kısmına, kuruduktan sonra da ikinci ve üçüncü katı dipten sona doğru sürmelisiniz. Alt kirpiklere de sürmek için fırçayı tekrar rimele batırmak yerine, üstteki son kattan sonra hafif bir şekilde sürmelisiniz.
Böylelikle enfes bakışlara sahip olabilirsiniz. 

3)Al Yanaklar: Allığı da yine göz makyajınıza göre ve elbetteki giyeceğiniz kıyafete göre seçmelisiniz. Kırmızı, Siyah gibi koyu renklerde bir kıyafet giyecekseniz eğer allığınız da bronz yada şeftali tonlarında olmalı. Yok ben makyajımda da kıyafetim de daha toprak ve doğala kaçıyorum diyorsanız eğer pembemsi tonlar kıyafetiniz ve makyajınızın tamamlayıcı için birebir. Ben yanda olan bourjois'in serisini kullanıyorum genelde. Küçük olmaları çantama sığdırmam için kolaylık sağlarken birbirinden güzel renkleri de bana farklı olanaklar sağlıyor. Allığınızı fotoğrafta da görüldüğü üzere balık dudak yaparak burnunuzun ucu izasından başlayarak sürebilirsimiz. Tabi allık için en önemli şartlardan biri de nerde başlayıp bittiğini göze batacak şekilde belli etmemesi. 
Yanaklarınızda ışıltılı bir görünüm için terracottalar en güzel seçenek ama makyajınız ile uyumlu terracottanız yok ise eğer siz de benim gibi pembe ve tonlarındaki göz farlarınızı rahatlıkla allığınız üstüne sürebilirsiniz. Böylelikle allığınızda da mutlu sona ulaşabilirsiniz.

4)Bal Dudaklar: Yılbaşı demek kıpkırmızı dudaklar demek değil mi? :) Simsiyah minik bir elbise ve özenle yapılmış saçlar ve kıpkırmızı dudaklar... Hayali bile çok güzel değil mi?! :)
Son aşamanın ilk kuralı dudaklarınıza pudra sürmeniz. Evet klişe ama bir o kadar da gerçek. Eğer kalıcı bir ruj istiyorsanız rujunuzu sürmeden önce çook hafif bir pudra dokunuşu yapmalısınız dudaklarınıza. Kalıcılığı tarafımca kanıtlanmıştır :) Ben kırmızı rujda Lancome le rouge absolu creme brillance'ı kullanıyorum (tabi kullanmak denirse ayda yılda bir :) )
Pudrayı dudaklarınıza sürdükten sonra dudak kalemi ile dudak çizgilerimizi bir güzel belirginleştiriyoruz veee mutlu son dudaklarımızın ortasından başlayarak rujumuzu sürüyoruz. Bu kadar basit :) Tabi göz gibi bundada makyajınıza ve saç uyumunuza dikkat! Gözler dikkat çeksin dediysek en başta dudaklara hafif şeftali tonlarında bir ruj sürüyoruz. 
Ruj sürme işleminden sonra da kağıt mendilimize bir güzel öpücük kondurup 2. katımızı sürüyoruz ve enfes dudaklara sahip oluyoruz.

Küçük bir dipnot: Kırmızı rujda hatırlarda kalan en önemli şey dişlerimize bulaşması! Bunun içinde araştırmaların sonucu ruju sürdükten sonra baş parmağımızı çocukların emdiği gibi emersek rujun fazlası parmaklarımızı çıkacakmış! (ben henüz denemedim) 

Veee sonuç olarak hazırsınız! 
Bu arada saçlarına henüz karar veremeyenler varsa bir sonraki postu beklesinler sıra onlarda!

22 Ara 2011

BEST OF 2011


Bir yılın sonuna daha geldiğimiz şu günlerde, pek çok acı ülkemizde kendini göstermiş olsa da bir tutam da olsa Dünya'dan güzel görüntüleri hatırlatmak istedim... 
İşte 2011'in bana göre  en iyileri...

Yılın En Stil Sahibi Kadını: Diana Kruger

Yılın En Stil Sahibi Erkeği: Ryan Gosling 

Yılın En Stylish Çifti: David & Victoria Beckham


Yılın En Güzel Annesi: Natalie Portman

Yılın En Yakışıklı Babası: Orlando Bloom


Yılın En Bomba Meleği: Rosie Huntington

ve son olarak

Yılın En Kral Düğünü! :)

Peki Size göre Yılın En'leri kimler, neler?

18 Ara 2011

My Wishlist - 2012


Hey 2012! İşte senden istediklerim  sadece bunlarrr! Hemen  olmazsa da bu sene içinde olsun pls ♥ :)

1)Şöyle yıllardır hayalini kurduğum ayağımı yerden kesicek bir vespam olsa mesela trafik derdiyle uğraşmasam. Birde güzel bir kaskla kombinlesem onu olmaz mı hı?
2) Tamam tamam illa Vespa olması şart değil şu Zac Posen'ın koleksiyonundaki birbirinden güzel parçalardan birine de razıyım ?! 
3 - 4) Biliyorsun biraz antika kafalıyım bitanecik Lomo'm çok yalnız ona bir arkadaş olsa şöööyle en güzelinden en Holga olanından olmaz mı? Hem biliyorsun Paris hayallerim aldı başını gidiyor kim bilir belki bu sene o da olur Holgayla bir güzel fotoğraflarım oraları.. Ne dersin hı?
5) Bir tane Louboutin almanın zamanı geldide geçiyor farkında mısın güzel 2012? Aslında illa bir tane olma şansı varsa şu Pigalle modelini çok sevdim o olsun olur mu?
6) Gazete oku oku bir yere kadar hem yazık değil mi o güzelim ağaçlara? Bir ipad'im olsa hem ağaçlar kesilmez hem de çok rahat her yerde işimi görürüm haksız mıyım?
7) Furla'nın bu yeni çantalarını ben çok sevdim. Pırıl pırıl parlıyor yıldız gibi :) Tam benlik be 2012 :) 


Hadi gel hemen 2012, çok bekletme bizi 2012, güzel olacaksın 2012 :)

17 Ara 2011

Kameranın arkasındaki kadın! Angelina Jolie



Angeline Jolie'nin hem yazıp hem de yönettiği yeni filminden haberiniz var mı? "In the Land of Blood and Honey" adlı bu film Bosna Savaşı öncesinde yaşananları ve bir aşkı anlatıyor. Açıkçası trailerini izleyene kadar bende ikilemdeydim acaba güzel mi olmuştur yoksa sırf yönetmenden sebep mi izlenir diye ama traileri oldukça güzel görünüyor. 
Aslında ben buraya Angelina Jolie'nin Marie Claire çekiminden bahsetmeye gelmiştim ama dipnot olarak yukarıdaki notları eklemeden geçemedim. 
İşte Marie Claire çekiminden görüntüler...









ve merak edenlere filmin traileri

10 Ara 2011

Zac Posen Pre-Fall 2012

Love it!
Her parça için büyük aşk yaşadığım bu koleksiyonu büyük boyutta incelemek için fotoğrafa tık tık!

8 Ara 2011

Doğum günü hediyesi - ELLE Aralık sayısı

Yarın doğum günüm ve ben ilk hediyemi aldım bile! Elle dergisinin Aralık ayı blogger'ları arasında bende varım ve öyle mutluyum ki.. 
Bu güzel oylamada sizde bana bir doğum günü hediyesi vermek isterseniz eğer buraya tıklayıp "Beğen"ebilirsinz :) 
imza 
şımarık stardust :)

1 Ara 2011

KIRMIZI daha fazla KIRMIZI!

 
Siz hiç kırmızının yakışmadığı bir bayan gördünüz mü? Şöyle bir düşünün sarışın, esmer, kumral veya kızıl.. Ne renk olursanız olun kırmızı bir elbise giydiğiniz an sizde o kervana giriyorsunuz...
"Çekiciler" kervanına... Kırmızının enerjisi işte onu giydiğimiz an çıkıyor karşımıza. Bir elbise olsun, bir bluz olsun hemen enerjimizi değiştiriveriyor. 

 
Peki ya kırmızı bir ruj? Belki de en biçimsiz dudağı bile güzel yapmaya yetiyor olabilir mi?
Aslında işin özü kırmızı renginin bize çağrıştırdığı şey. Yani Aşk.. Kırmızı aşkın rengi... Hepimizin içinde olanın yani. Bu yüzden kırmızı herhangi bir şey kullandığımızda bakışlarımız, yürüyüşümüz kısacası kimyamız değişiyor. Aşkla yürüyor, aşkla bakıyor, aşkla öpüyoruz!..

Buz gibi soğuk havalarda keyfimiz yerindeyse eğer hemen üstümüze bir kırmızı kazak geçiriyoruz yada iş yerindeyiz ve "işler" tıkırında hemen aynamızı alıp kırmızı rujumuzu bir güzel sürüyoruz dudaklarımıza.. Güzel bir yaz akşamında da olabiliriz aslında güneşten yanmış tenimiz bizden güzeli yok yani hemen napıyoruz kırmızı zamanı gelmiş ojelerimizi sürüyoruz.. 

Yılbaşına tam tamına 1 ay kaldı ve mağazalar "Kırmızı"larını çıkarmaya başladı bile. 2012'de aşkla, enerjiyle, heyecanla dolup taşmamız için en önemli şey hazır. Biz de "Nasıl başlarsa, öyle devam eder..." diye düşünüp bütün enerjimizle kırmızı olalım! Bu gidipte baştan aşağıya kırmızı giyinmek değil tabi ki:) Ama bizi mutlu edeceğini düşündüğümüz "Kırmızı"larımızı kendimize 2012 hediyesi olarak alabiliriz! Bir  küçük "Secret"ın hiç birimize zararı olmaz değil mi? :) 
Belki de 2012 gerçekten Kırmızının o enerjisini bize hissettirir ve bütün yılımız o enerjiyle geçer kim bilir?




En DERİ Haliniz!

Deri Montlar, sonbahar ve kış mevsimlerimizin şüphesiz en şık ve kullanışlı parçalarından biri. Ruh halimize, yerimize, zamanımıza göre değişen bu parçamızı bir kaç farklı kombin hazırlayarak sizlere fikir vermek istedim.
Modası asla geçmeyecek olan deri montları gece-gündüz demeden rahatlıkla kombinleyebileceğiz ve bir o kadar da şık olabileceğiz!

Benim favorim "Klasik" olan siz hangisini beğendiniz?




16 Kas 2011

Theresa Stockebrand - Newton Knows koleksiyonu

Theresa Stockebrand 1982 Almanya doğumlu bir moda tasarımcısı. Bu alanda çoook çok uzun yıllar olmasa da az zamanda öz işler başarmış biri. Mezun olduğu Bielefeld üniversitesi de böyle düşünmüş olacak ki onun bu koleksiyonunu en iyi koleksiyon dalında ödüllendirmiş bile bu sene. 
"Newton Knows" koleksiyonu prizmatik şekiller ile uyumlu renkleri birleştirip hem özgün hem de farklı ve güzel bir bütünlük oluşturmuş. 
Yeni keşfettiğim bu tasarımcıya ve bu koleksiyona bayıldım! 
Sizce de farklı ve güzel değil mi?



ve koleksiyonun videosunu da aşağıdan izleyebilirsiniz!


NEWTON KNOWS from EQUILOUD. on Vimeo.

10 Kas 2011

Lady in Red: Angelina Jolie - Moneyball galası


Fazla söze gerek yok sanırım her zaman ki gibi güzel bir Versace elbise içinde ve her zaman ki gibi çok güzel! 
Related Posts with Thumbnails