27 Eki 2010

Mor Çatı Sığınağı için toplanıyorlar..


Toplumumuzun en büyük kanayan yaralarından biri olan kadına ve çocuğa şiddet ne yazık ki içten içe sürüp gidiyor.. Şiddet gören kadınlarımız ve çocuklarımız korkularından yada muhtaçlıklarından bunu içten içe hep yaşıyorlar. Şiddete uğrayanlarımız için "Mor Çatı" kadın sığınağı vakfı 1990 yılından beri aktif bir şekilde bu yaraya parmak basıyor ve yardıma muhtaç kadınlarımıza destek oluyor. Mor Çatı Dayanışma Merkezi hakkında kısaca bilgi verecek olursak..
  Mor Çatı gönüllüleri şiddete uğrayan kadınlarla dayanışma oluşturuyorlar. Danışma Merkezine telefonla ya da yüz yüze ortalama günde 10 başvuru olmakta. Merkez, çalışmalarını kadınlara yardım etmek değil, şiddete karşı kadın dayanışması oluşturmak, birlikte mücadele etmek üzere sürdürüyor.

Gönüllü dayanışması: Mor Çatı'ya, yaşadıkları şiddet nedeniyle başvuran kadınlarla genellikle önce telefonda görüşülür. Ardından yapılan yüz yüze görüşmede, seçenekler birlikte gözden geçirilir, şiddetin sorumlusunun kadınlar olmadığı vurgulanır. Kadınlar, kendileri ile ilgili en doğru kararı yine kendileri verecektir. Mor Çatı gönüllüleri kurtulmuş kadınlar değildir. Bu nedenle bizler, başvuru alırken kendi önyargılarımızı, değerler sistemimizi de sorgularız. Mor Çatı'da gönüllü olmak için atölyelere katılmak gerekir.

Psikolojik destek: Şiddet yaşamanın getirdiği umutsuzluğu, suçluluk duygusunu, utanç ve korkuyu yenebilmek, yeni yaşam seçenekleri oluşturabilmek için Mor Çatı'da psikolojik danışmanlık sağlanır. Bu alanda çalışma yapan herkesin öncelikle hiçbir kadının şiddeti provoke ettiğine, ya da bunu hak ettiğine inanmaması beklenir. Kısacası şiddet gören kadınlara destek verecek psikologların kadın bakış açısına sahip olmaları gerekir.

Hukuksal destek: Şiddete uğrayan kadınların büyük bir çoğunluğu, yasal haklarını ve bunları nasıl kullanacaklarını bilememektedir. Kadınların bu ihtiyaçları gönüllü avukatlarımızın verdiği hukuksal danışmanlık ile karşılanmaktadır. Hukuk alanında çok sık gözlenen bir durum, uygulayıcıların kadından yana olmayan yaklaşımları nedeniyle var olan yasalardaki olumlu hükümlerin bile uygulanamamasıdır. Bu nedenle hukuksal danışmanların da kadın bakış açısına sahip olması büyük önem taşır.
Bu aşamada sizde kendinizce bir şeyler yapmak istiyorsanız eğer Santral İstanbul'da bulunan Otto Santral'de 8 Kasım Akşamı ünlü sanatçılarımızın kostümleri açık arttırma ile satılacaktır. 
Kimlerin kostümleri satışa sunulacak diye merak edenlere; Emel Sayın, Ajda Pekkan, Gönül Yazar, Hülya Avşar, Sezen Aksu, Tuncel Kurtiz,Nilüfer, Hülya Koçyiğit, Lale Belkıs,  Orhan Gencebay, Tarkan. Türkan Şoray ve Zuhal Olcay gibi Türk sanatçıların yanı sıra Buika ve Monica Molina gibi yabancı sanatçıların da kostümleri satışa sunulacak. Gecede ayrıca; Galatasaray ve Fenerbahçe futbol ve basketbol takımlarının imzalı formaları ile; Beşiktaş ve Türk Milli futbol takımlarının da imzalı formaları satışa sunulacak.
Müzayede öncesinde Mor Çatı gönüllüsü Deniz Marşan’ın koordinatörlüğünde moda tasarımcılarımız Elif Cılızoğlu, Jale Hürdoğan, Zeynep Tosun, Zeynep Erdoğan, Özgür Masur, Ayşe Deniz Yeğin, Gamze Saraçoğlu ve Mehtap Elaidi’nin tasarladığı tişörtler de satılacak.
Satış kampanyasına destek vermek amacıyla tişörtleri giyen ünlüler arasında ise; Beren Saat, Azra Akın, Aylin Aslım, Banu Güven, Ebru Akel, Rojin, Sedef Avcı ve Şebnem işigüzel gibi isimler yer almakta. 
Tişörtlerin ilk satış merkezi Bilstore Tünel mağazası.




Ayrıntılı bilgi ve kostümler için: http://www.mormuzayede.com/

25 Eki 2010

Happily Ever After..



Kasım ayına sayılı günler kala dergiler raflardaki yerini aldı bile. Bu ay ki Vogue Us'in kapağında hepimizin "The Devil wears Prada" dan tanıdığı Anne Hathaway var. Kocaman kahverengi gözleri ve duru güzelliğiyle bizlere yine görsel şölen sunuyor. Styling'i tam Kasım ayına yakışır olmuş, havaların soğuduğundan mıdır bilinmez Sonbahar ve Kış ayları daha bir aşk ayları bana göre. Belkide Romantizm'e daha fazla kaynak bulunduğu içindir.  Yada hiç biri değildir ben kendi hayatımdan pay çıkarıyorumdur kim bilir :) Bir kaç gün sonra "yıldönümümüz"ün olması sebebiyle herşeyi buna yoruyor da olabilir miyim acaba :) Filmlerden bahsetmişken Kasım ayına ve bana yakışır bir filmle bitirecek olursam konuyu " Kasımda Aşk B-aşk-adır" :) 
işte o güzel fotoğraflar...








1920lerden 2000'lere Moda..



1920'lerde flapper kızların rol aldığı moda akımında düşük bel elbiseler, çocuksu siluetler, uzun kolyeler,şapkalar, pastel renkler ve kısa kesilmiş saçlar yer alıyordu. İlham alınmış parçalar örnekler;

1930'lara geldiğimizde ise, Büyük Buhran'ın etkisiyle (Ekonomi ve benim gibi Finans okuyanlar iyi bilir :) ) ailedeki bayan ve erkekler beraber çalışmış ve aileyi birarada tutabilmek için uğraşmışlardır. Bu sayede feminist düşünceler geride kalıp kadınsı dönüşe hemen ayak uyduran bayanların bir diğer sebebi de meşhur Hollywood filmlerine ayak uydurmaları olmuştur. 1930lardan ilham alan parçalar ise,
1940'lı yıllarda ise, 2. Dünya Savaşı sebebiyle, erkekler cephelerde bayanlar ise  ya fabrikalarda çalışıyor ya da çiftçilik gibi erkeksi işleri yapıyorlardı.(Hatta silah üretiminde hammadde sıkıntısı çeken savunma bakanları ülkedeki kadınların sütyen tellerini bile bağışlamaktan çekinmemişlerdi. Bu bir dipnot olarak kalsın burda:)  Aklıma direk Madonna'nın da oynadığı " A league of their own" filmi geldi bunları yazınca. Orda da erkekler savaştayken bütün iş bayanlar kalıyordu ve onlarda profesyonel bir takım ortaya çıkarıyorlardı.
Bu yüzden moda ultra feminen bir görünüşe bürünmüştü. Bu senenin modası olan Military tarzı ve giydiğimiz diz üstü çizmeler işte taa o zamanlara uzanıyordu. Aslında "The Notebook" filmi de 1940ların giyim tarzına çok güzel örnek olabilir.
1950'lere geldiğimizde, Ekonomik krizin geçmesi nedeniyle, orta direkli aileler alışverişe yönelmişti. Kıyafetler, takılar, yüksek topuklu ayakkabılar ve kalem etekler o zamandan günümüze gelen modasal hareketlerdir.
 1960lar (en sevdiğim) Dünyada sosyal geçişlere sebep olan yıllar. Minicik şortlar, parlak kıyafetlerin tüm dünyayı kasıp kavurduğu o güzel yıllar :) Edie Sedgwick'in ikonik tarzının ortaya çıktığı, siyah beyaz çizgili kıyafetlerin, vahşi desenlerin ortaya çıktığı zamanlar. "Hippisel" görünümün taşlarını atan 1960'lı yıllar günümüzde en çok ilgi gören zamanlardır. Son bir kaç sene de Dünyaca ünlü markaların hepsinde 60'ların esintisini rahatlıkla görebiliriz. Ha bir de tabi 60'lı yıllar dediğimizde göz zevkimiz için sonuna kadar çalışan "Mad Men" i de unutmamak gerek.  :) 
 60'lara dair bazı parçalar
1970'lerde sosyal değişim ve protestolar yüzünden "BARIŞ" Hippiler  arasında en önemli konuydu.  Moda yönünden bakarsak eğer 1960'ların yansıması devam etmekteydi.Çan pantolonlar, doğal kumaşlar, desenli kıyafetler, bohem tarzı ve diskosal giyimler çok populerdi. O zamanlara örnek olarak Aklıma gelen ilk ise Forrest Gump'daki Jenny'nin tarzıydı. Şimdilerde ise Mischa Barton'ın tarzı da zaman zaman hippisel olabiliyor. 

70'ler için bazı parçalar,
Ve geldik 80'lere.. Bir çoğumuzun çocuk olduğu o güzel yıllara :) 1980'lerde de Dünya açısından büyük olaylar meydana gelmekteydi. Almanya'da bulunan Berlin Duvarının yıkılışı o zamanlara aitti. Das Leben Der Anderen filmini izlediyseniz o zamanları ve stilleri çok daha iyi hatırlayabilirsiniz. (Hayatımın filmidir kendisi). Madonna'nın "Material Girl" olarak anılmaya başladığı, hepimizin ondan örnek alarak giydiğimiz taytlar, bol gömlekler o zamanların modasıydı. Parlak kıyafetler, büyük vatkalar (bu sene yine moda olan), tozluklar, saç bantları, uzun kazaklar, süeterler ve yüksek topuklular yine son zamanlarda zevkle giydiğimiz o yıllardan miras kalan parçalardandır. Saç stillerine de değinmeden olmaz tabi :) Kahküller, Krepeler, Aslan yelesi saçlar kadınların özgürlüklerini daha iyi tamamlayan detaylardı. Çok şükür tekrar geri dönmediler :) 

80'ler için seçilen parçalar,
1990'lı yıllarda Moda'nın en grunge dönemi olarak tanımlandı. Grunge modası ilk Marc Jacobs sayesinde ortaya çıktı. Basit görünüm 90'lı yıllarda anahtar sözcük olarak da kullanılabilir. 1980'lerin rüküş yılları olarak anılmasına rağmen 90'lı yıllar tam tersi bir şekilde devam etmiştir. Blue jean'lerin dolaplarımızda yeri alması bir 20 sene öncesine dayanmaktadır. Bugünlerde kullandığımız oversized tshirtler de o zamanlardan gelmekteydi.. Aklıma gelmişken çocukluğumuzun en önemli yıllarında şarkılarında dans edebileceğimiz Yonca Evcimik ve Spice Girls olduğu için çok şanslı olduğumuzu söylemek istiyorum :) Ya şimdilerde çocuk olsaydık? 

1990'lara ait parçalar,

24 Eki 2010

Modeller rehabilitasyona girerse...


 Vogue İtalya'nın  2007 yılında çekimlerinden olan bu fotoğraflar gelmiş geçmiş en sevdiğim fotoğraf dizisidir. Modeller öyle güzel yansıtmış ki gerçekleri sadece alkışlayabiliyor insan.











23 Eki 2010

Gillian Zinser

Gece gece gezinirken sayfalarda karşıma çıkan bir fotoğraf kendine hayran bıraktırdı! Bayıllldıımm elbiseyee..
Çok şeker değil mi ya?

20 Eki 2010

Okuyan modeller..


Biz de pek bu tür görüntülere rastlanmasa da bence pek güzel, çok güzel bir vakit değerlendirme aktivitesi..
Blackberryler çantaya, kitap okuma yeni moda! gibi bir slogan başlatsam işe yarar mı acaba? 

19 Eki 2010

Çok güzel hareketler bunlar..


Biz de sokaklarımızda böyle fotoğrafçılar görmek istiyoruzzzz!

17 Eki 2010

Vespasal Düşler


Bir vespam olsun, böyle kullanayım bir ömür..

13 Eki 2010

Gözde Tekin'in iç dünyasının masalı...



Gözde Tekin, Mimar Sinan Üniversitesinde Tekstil ve Moda Tasarımı okuyor. Bir çok önemli projede adı geçiyor ama bizim için en önemlisi iç giyim tasarımları. Hem feminen, hem de sevimli bir görünümün ön plana çıktığı vintage esintili bu iç giyimler karşıdan "Beni Seç" diye bağırıyor resmen. 





Marie Claire Mart 2010

Bu çekim bir çoğumuzun hafızasında yer edinmiştir. Ah o Merve Boluğur üstündeki bende olsa diye iç geçirmişizdir.. İşte o Merve Boluğur'un ve diğer oyuncuları bir adım öne çıkaran iç giyimlerinin sahibi Gözde Tekin. (Tabi fotoğraflayanda pek sevgili Cihan Alpgiray) Mükemmel çift, mükemmel bir iş ortaya çıkarmışlardı ve bu çekim uzun bir süre kendinden söz ettirmişti. 

Peki şimdi nasıl ulaşabilirim, bende istiyorum mu diyorsunuz ? Öyleyse önce Gözde Tekin'in sitesindeki portfolyosuna göz atabilirsiniz. Orda ki çizimlerinden beğendiğinizi info@gozdetekin.com adresine mail atarak bu masalsı iç giyimlere sahip olabilirsiniz. 


Related Posts with Thumbnails